Bir Çöküşün Öyküsü (Stefan Zweig) İncelemesi

Bir Çöküşün Öyküsü (Stefan Zweig) İncelemesi ,Madam de Prie ,Fransız sarayında, XV. Louis dönemi siyasetinde epey etkisi olmuş ancak sonunda halkın düşmanlığını kazanması sebebiyle, kral tarafından Normandiya topraklarına sürgün edilmiş aristokrat…

Sahte duygulardan, kinden, hırstan, yalandan, ihtirastan ve intikamdan beslenen; söylediği yalanlara zamanla kendisini de inandıran Madam de Prie, insanlarla girdiğini sandığı ama aslında kendisiyle girdiği ego savaşında kaybettiğini anladığında; kendisine, insanların ve kendisini Normandiya topraklarında ömrünün sonuna kadar yaşamaya mahkum eden kralın unutamayacağı görkemli bir son hazırlar.. Davetsiz misafirlerin sevilmediği insanlık tarihine bir iz bırakmak için uçuruma dans ederek düşmek ister..

Bir Çöküşün Öyküsü, bir çırpıda bitiriliverecek gibi görünse de derin anlamları olan bir eser. Aslında hepimizin hayatında az da olsa olan bazı yanlış duygu ve düşünceleri; güçlü ruhsal analizlerle ve dramatik bir alt metinle vermiş Zweig. Tabii yine az kelime ile çok şey anlatmış.
Ben, Madam de Prie’nin yalnızlıktan, çaresizlikten ve ruhsal bunalımdan kendisine bu sonu hazırladığı düşünülse de bunun aksine; her zaman tutkuyla bağlı olduğu iktidar hırsıyla, insanlara son bir had bildirme gayretiyle yaptığını düşünüyorum.

NOT : Bir Çöküşün Öyküsü Gerçekle bağlantılıdır.

Biraz araştırınca, eserde anlatılan olayların gerçekle bağlantılı olduğunu, Madam De Prie isminde birinin gerçekten yaşadığını, pasif bir kral olan XV. Louis dönemi saltanat naibi Bourbon Dükü ile ilişkisi olduğunu ve bu sebeple ülke yönetiminde aktif olduğunu sonrasında yanlış hamleleri ile halkı kızdırdığı için Paris’ten uzağa sürüldüğünü öğrendim.

Benzer konuda yazılmış olan Şeker Portakalı Kitap İncelemesi makalemize de dilerseniz göz atabilirsiniz.